10 Mar 2010


Buradayım blog. Gitmedim bir yere. Daha çok diyeceğim var sana. Yanılacak sürüyle dert birikti görüşmeyeli. Dökülecek bir dolu taş bekliyor eteğimde.


Daha vefalı bir meslek seçmeliydim blog. Boşaldığı gibi yeniden dolan kirli sepetinden, akabinde boyumca biriken ütüden, bir taraftan uçup diğer tarafa konan toz zerrelerinden, her gün yemek düşünmekten, pişirmekten, taşırmaktan, yıkamaktan, kurulamaktan, dizmekten ve hiç aksamadan işleyen bu acımasız kısır döngüden usandım!


Mario oynayan küçük kız gibi “Yapmıstım! Yapmıstım!” diye böğüre böğüre ağlamak istiyorum!


12 Oca 2010

dilim dilim anadilim

H: -annee! şu yakaya takılan şey vardı ya, adı neydi?

E: -rozet.

H: -yaa.. bana da tozer taksana!

10 Oca 2010

Sağıma ve soluma insanlar oturunca ter bastı birden. kalbim deli gibi atmaya başladı. seminerin ortasında "çekilin uleennn!" diye bağırarak insanların üzerinden atlamamak için kendimi zor tuttum. arabanın arka koltuğunda da aynısı olmuştu yakın zaman önce...

Tırstım kendimden, hafife aldığım fobim otuzumdan sonra azdı mı ne? :(